Decorative palm
1 × $244.00
Decorative palm
1 × $244.00
Son Haberler

Kozmetik Ürünlerin Güvenilirliği Hakkında Bilinen Yanlışlar

Anasayfa
  • Blog
  • Kozmetik Ürünlerin Güvenilirliği Hakkında Bilinen Yanlışlar
  • Kozmetik Ürünlerin Güvenilirliği Hakkında Bilinen Yanlışlar

    Uçaklarının sadece yüzde 20’sini inceleyen bir havayolu ile uçmayı tercih eder misiniz? Muhtemelen istemezsiniz. Peki, kozmetik ürünlerdeki tüm kimyasalların yüzde 20’sinden azının güvenlik açısından değerlendirildiğini biliyor muydunuz? Ortalama bir kadın her gün 12 kişisel bakım ürünü kullanmaktadır (erkekler ortalama 6 ürün kullanır) ve her biri, bir düzine veya daha fazla kimyasal içerir. Uygun test prosedürleri olmadan, bu günlük maruziyetin sistemimize ne yaptığını bilmenin hiçbir yolu yoktur.

    Kanundaki büyük boşluklar, 50 milyar dolarlık güzellik endüstrisinin, neredeyse her kimyasalı kişisel bakım ürünlerinde, gerekli güvenlik değerlendirmesi ve etiketleme olmadan, kullanmasına izin veriyor. Sizce de çok korkutucu değil mi?

    Kozmetik ürünler

    Kişisel bakım ürünleri ve diğer yaygın makyaj ürünlerinde bulunan kanserojenler ve endokrin bozucular ile ilgili kaygılar gün geçtikçe artmaktadır. İnsanlar tarafından günlük yaşamlarında kullanılan, incelenmemiş ve büyük ölçüde toksik kimyasallar içeren ürünler sağlık risklerini artırır. Ancak, kimse konuyu tartışmıyor. Gelin birlikte, kozmetik ürünlerle ilgili doğru bildiğimiz yanlışları öğrenelim.

    Yaygın İnanış: Eğer ürünler bir kozmetik mağazasında veya eczanede satışa sunulmuşsa, güvenli olmalıdır.

    Gerçek: Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), şirketlerden ürün güvenliği için içeriklerini veya ürün değerlendirmesini istemeye yetkili değildir. FDA, kozmetik ürün veya bileşenlerin büyük çoğunluğunu piyasaya çıkmadan önce gözden geçirmez veya onaylamaz. FDA, piyasadaki incelemeyi sadece reçetesiz satılan ilaçlar olarak sınıflandırılan kozmetiklerdeki belirli renk katkı maddeleri ve aktif maddeler için gerçekleştirir.

    Yaygın İnanış: Kozmetik endüstrisi ürünlerini, tüm bileşenlerin katı bir güvenlik standardı sağladığından emin olarak, satışa sunar.

    Gerçek: 30 yılı aşkın geçmişinde, sektörün güvenlik paneli (Kozmetik Madde İncelemesi veya CIR), kozmetik bileşenlerinin yüzde 20’sinden daha azını değerlendirdi ve güvensiz olması için yalnızca birkaç bileşen veya kimyasal grup bulunması yeterliydi. Ayrıca bu kurumun önerileri şirketler üzerinde bağlayıcı değildir.

    Yaygın İnanış: Devlet veya Sağlık Bakanlığı, kişisel bakım ürünlerinde bulunan tehlikeli kimyasalları yasaklar ve şirketler bunları kullanmaktan vazgeçebilir.

    Gerçek: Kozmetik şirketleri, bakanlık izni olmaksızın birkaç yasak madde dışında herhangi bir bileşen veya hammadde kullanabilir.

    • Tüm Dünya’da satılan 500’den fazla ürün, Japonya’da, Kanada’da ya da Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerde, kozmetik ürünlerinde kullanılması yasaklanmış malzemeler barındırmaktadır.
    • Yaklaşık 100 ürün Uluslararası Koku Derneği tarafından güvensiz kabul edilen içerik maddeleri barındırır.
    • Kişisel bakım ürünlerinde, güvenliği tartışma konusu olan çok çeşitli nanomalzemeler yaygın şekilde kullanılabilir.
    • Tüm kişisel bakım ürünlerinin yüzde 22’si, birçok çocuk ürünü dahil olmak üzere kansere neden olan 1,4-dioksan ile kirlenmiş olabilir.
    • Güneş kremlerinin yüzde 60’ı, cilde kolayca nüfuz eden ve kirleten potansiyel hormon bozucu oksibenzon içerir.
    • Test edilmiş ruj markalarının yüzde 61’i kurşun kalıntısı içerir.

    Kozmetik ürünler

    FDA sadece aşağıdakileri yasaklamıştır (FDA 2000a):

    • Bithionol
    • Kloroflorokarbon itici gazlar
    • Kloroform
    • Halojenize salisil anilit (di-, tri-, metabromsalan ve tetraklorosalisilanilid)
    • Metilen klorür
    • Vinil klorür
    • Zirkonyum içeren kompleksler
    • Yasaklanmış sığır malzemeleri
    • Yaygın İnanış: Kozmetik bileşenler sadece cilde uygulanır ve nadiren vücuda girer. Vücuda girdiklerinde ise, seviyeler maddeye göre çok düşüktür.

    Gerçek: İnsanlar spreyleri ve pudraları solur, dudaklarında veya ellerindeki kimyasalları yutar veya deriden emer. Biyolojik izleme çalışmaları, fitalat yumuşatıcılar, paraben koruyucular, pestisit triklosan, sentetik miskler ve güneş koruyucuları gibi kozmetik katkı maddelerini erkeklerin, kadınların, çocukların ve hatta yeni doğmuş bebeklerin kordon kanının içinde buldular. Bu kimyasalların çoğu, kanser riskini artırabilecek potansiyel hormon bozucu maddelerdir. Ürünler ayrıca, malzemelerin cildin daha derinlerine nüfuz etmesi için yaygın olarak emilim artırıcıları içerir. Çalışmalar, erkeklerde sperm hasarının artması ve üreme sisteminin feminizasyonu ve düşük doğum ağırlığı dahil olmak üzere, ortak koku ve güneş koruyucu maddelere maruz kalan kişilerde sağlık problemleri bulmaktadır.

    Yaygın İnanış: Çocuklar için yapılmış veya “hipoalerjenik” gibi iddialar taşıyan ürünler daha güvenli seçimlerdir.

    Gerçek: Bir şirket, “hipoalerjenik” veya “doğal” gibi bir iddiayı, hiçbir şekilde desteği olmasa bile kullanabilir. Yani bu, içeriğin güvenilir olduğu anlamında kullanılmaz. Amerika’da 1.700’den fazla çocuk bakım ürününün araştırılması, “hassas (sensitive)”veya “hipoalerjenik” olarak işaretlenenlerin yüzde 81’inin alerjen veya deri ve göz tahriş edici maddeler içerdiğini ortaya koydu.

    Kozmetik ürünler

    Yaygın İnanış: FDA, insanları yaralayan veya zarar veren her ürünü derhal belirleyecektir.

    Gerçek: FDA, zararlı kozmetiklerin toplatılmasını gerektirecek yetkiye sahip değildir.

    FDA: Amerika Birleşik Devletleri’nin Sağlık Bakanlığı’na bağlı; gıda, besin takviyeleri, ilaç, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetiklerden sorumlu bürosudur.

    Yaygın İnanış: Tüketiciler, içerik etiketlerini okuyabilir ve tehlikeli kimyasallara sahip ürünlerden kaçınabilirler.

    Gerçek: Aslında genel kozmetik kuralları ve yasalar, şirketlerin nanomateryaller, kirletici maddeler ve koku bileşenleri de dahil olmak üzere birçok kimyasal maddeyi etiketlerinden çıkarmasına izin veriyor. Kokular 3,163 farklı kimyasaldan herhangi birini içerebilir, bunların hiçbiri etiketlerde listelenmemelidir. Koku testleri; potansiyel hormon bozucular, dietil ftalat ve sperm hasarına bağlı bir bileşik dahil olmak üzere; formülasyon başına ortalama 14 gizli bileşik içerebileceğini bulmuştur.

    Kozmetik ürünler

    Yaygın İnanış: Kozmetik güvenliği sadece kadınlar için bir endişe kaynağıdır.

    Gerçek: Anketler, ortalama olarak, kadınların her gün 168 içerik içeren 12 ürün kullandığını, erkeklerin 85 madde içeren 6 ürün kullandığını ve çocukların günlük ortalama 61 malzemeye maruz kaldıklarını göstermektedir.

    Yaygın İnanış: Doğal ve organik ürünler her zaman daha güvenlidir.

    Gerçek: Doğal veya organik etiketli ürünler genellikle sentetik kimyasallar içerir ve hatta gerçekten doğal veya organik içerikler kesinlikle risksiz değildir. Organik kişisel bakım ürünleri için küresel pazar, daha doğal veya bitkisel bazlı ürünleri tercih eden tüketicilerin dikkatini çekerek 2012 yılında 7 milyar dolardan fazla değer kazanmıştır. “Organik” veya “doğal” etiketli ürünler petrokimyasallar içerebilir ve ağırlıkça veya hacme göre kadar organik içerik içerebilirler.

    Peki o zaman ne kullanacağımızı nasıl bileceğiz?

    Bu kadar olumsuzluğa rağmen yine de karamsar olmamak gerekir çünkü dermokozmetik ürünlere de her yaştan grubun ihtiyacı var. Dermatoloğunuz ile görüşerek çalışması yapılmış güvenli markalar ile yol almak en doğrusu olacaktır