Decorative palm
1 × $244.00
Decorative palm
1 × $244.00
Son Haberler

Akne Skarlarının Tedavisinde Altın İğne

Anasayfa
  • Blog
  • Akne Skarlarının Tedavisinde Altın İğne
  • Akne Skarlarının Tedavisinde Altın İğne

    Akne vulgaris; komedonlar, papüller, püstüller ve ve bazen de ciddi formların arkasından skarlar ile karakterize, kronik inflamatuar bir hastalıktır. Hem kadın hem de erkeklerde, en sık olarak 15-18 yaş aralığında görülür. Genellikle, 25 yaşından önce ortaya çıkar. Bununla birlikte, başlangıç yaşı değişkenlik göstermektedir. Kadınların yaklaşık yüzde 12’si ve erkeklerin yüzde 3’ü, 40’lı yaşlara kadar akneye sahip olmaya devam etmektedir.

    Akne, dermatologların en sık karşılaştığı cilt hastalıklarından biridir. Her türlü akne skarlara neden olabilir ve tedaviye erken başlanmalıdır. Mevcut en iyi tedavi seçenekleri bile, kişinin genetik yapısı ile alakalı olarak aknenin şiddetine bakılmaksızın skar oluşturabilir.

    Akneli ciltler bir dermatolog tarafından yakından incelendiğinde, yüzde 90’a kadarında bir miktar yara izi görülebilir. Ancak, hastaların ortalama yüzde 25’inde sosyal olarak fark edilebilir bir yara izi vardır. Yara izi, aknenin bir sonucu olarak ortaya çıkar ve bu kolajen lifinin tahrip olmasından veya gereğinden fazla sentezlenmesinden kaynaklanır.

    Akne izleri neden olur?

    Akne izleri ve koyu lekele

    Akne izleri; sayı, derinlik, renk ve etkilenen bölge gibi belirli kriterlere göre hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılabilir. Yüzdeki akne izleri, şiddetli akneden kaynaklanan yaygın bir uzun vadeli estetik problemdir.

    Skarlara, akneye karşı inflamatuar bir yanıtın ardından doğal yara iyileşme süreci sırasında, yüzeysel düzensizliklere neden olan kolajen üretiminin zarar görmesi neden olur. Skar tipi ve şiddetinin değerlendirilmesi, mevcut tedavi seçenekleri arasından en uygun tedavi seçeneğini seçmek için çok önemli bir adımdır.

    Skar tedavisi, hastalar için bir sorun olmaya devam etmektedir. Akne skarlarını tedavi etmek için kimyasal peeling, eksizyon, dermal dolgular, dermabrazyon, radyofrekans tedavileri ve lazer tedavisi dahil olmak üzere çeşitli tedaviler kullanılmıştır. Altın iğne tedavisi, mikro iğneler kullanılarak, hedeflenen dokuya minimum oranda tahribat ile termal enerji vermek için geliştirilmiş, minimal invaziv bir yöntemdir. Peki, fraksiyonel radyofrekans ve mikro iğneleme ile gerçekleştirilen altın iğne yöntemi, akne skarlarının tedavisinde neden etkilidir?

    Altın iğne tedavisi nedir?

    altın iğne

    Altın iğne olarak da bilinen fraksiyonel mikroiğneli radyofrekans tedavisi; mikro iğneler kullanılarak cilt gençleştirme, yüz germe, yüz ve vücut sıkılaştırma, gözenek küçültme ve akne izleri için mükemmel etkinlik gösteren bir tedavidir.

    Tedavinin kolajen ve elastin dokularının yeniden yapılanmasını uyararak, daha iyi cilt kalitesi ve kırışıklıkların azalmasını sağladığı gösterilmiştir. Genellikle, gençleştirme ve yara izlerinin tedavisi için kullanılır. Bu tedavi yöntemi, cilde 0,3-3.5 mm iğneler uygulayan bir cihaz kullanır. Küçük yaralar hemen kapatılır, ve mekanik yaralanma yara iyileşme süreci başlar. Bu, kollajen ve elastin üretimini uyarır ve kan akışını iyileştirir.

    Enerji, spesifik dokunun direncine bağlı olarak ısı üretir. Radyofrekans enerjisi, uzun yıllardır farklı tıbbi alanlarda kontrollü ve orta düzeyde doku ısıtması sağlamak için kullanılmaktadır. Radyofrekansın avantajı, doku yanmasını azaltan ve yüzey tedavi profiline izin veren cihazlar tarafından geliştirilen nispeten düşük seviyeli ısıdır.

    Dermis tabaka, tedaviden sonra 28 günden daha uzun bir süre korunur. Ancak, yeni dermal doku bölgeleri kısmen değiştirir ve dermal yeniden şekillenmede yer alan çeşitli yara iyileşmesini istikrarlı bir şekilde artırır.

    Altın iğne tedavisi hangi sorunları tedavi eder?

    Altın iğne, en yaygın olarak yüzdeki problemlerle mücadele etmek için kullanılır. Akne skarları da uygulama alanlarından biridir. Ayrıca, vücudun diğer bölgeleri, çatlak ve yara izlerinin görünümünü iyileştirmek için de uygulanabilir.

    Alın bölgesindeki ince çizgiler, kaş çatma çizgileri, kırışıklıklar
    Düşmüş göz kapakları, göz altı derisindeki kırışıklıklar, ince çizgiler, kaz ayakları
    Boyun bölgesini sıkılaştırma
    Kol derisini sıkılaştırma
    Aşırı akne ve diğer rahatsızlıkların neden olduğu akne skarları
    Aşırı güneş yanığı veya tekrarlanan güneşe maruz kalmanın neden olduğu koyu lekelerin bıraktığı izler
    Güneş hasarı veya akne sorunlarından kaynaklanan düzensiz cilt tonu
    Çatlaklar

    Altın iğne, skar tedavisinde ne işe yarar?

    altın iğne

    Bir çalışmada; hafif ile orta dereceli akne izleri olan 15 kişi, üç ay boyunca altın iğne tedavisi ile belirli aralıklarla tedavi edildi ve son seanstan sonra 3 ay boyunca takip edildi.

    Tedavi edilen akne izlerinde, istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme olduğu görüldü. Tedavi edilen katılımların yüzde 67 ila yüzde 92’sinde yüksek hasta memnuniyeti olduğu görüldü. Olumsuz reaksiyonlar minimum seviyedeydi. Ek çalışmalar da altın iğne tedavisinin akne skarlarının tedavisinde başarılı olduğunu gösterdi. Başka bir çalışmada da, son tedaviden 6 ay sonra, dokusal değişikliklerde bir iyileşme olduğu bulunmuştur.

    Fraksiyonel radyofrekans ve mikroiğneleme; kırışıklıkların yani sıra akne ve akne skarlarının tedavisinde umut vaat eden en iyi tedavilerden biri olmuştur. Etkinliğinin yanı sıra, çoğu hastada güvenli olması ve minimum kesinti süresine sahip olması ile de avantajlıdır.

    Altın iğne tedavisi; radyofrekans enerjisini dermis tabakaya iletmek için fraksiyonel radyofrekans teknolojisi ve mikro iğneler kullanan bir teknolojisidir. Altın iğe radyofrekans enerjisi, cilt üzerine yerleştirilen bir dizi küçük iğne aracılığıyla iletilir. Tarayıcı modu ile, enerji ucu başına 62 mJ’ye kadar enerji darbesi başına 160’a kadar mikro yara oluşturur.

    Bu yöntemle, hasta rahatsızlığı en aza indirilir ve geleneksel lazer tabanlı fraksiyonel yüzey yenilemeye oranla daha etkili sonuçlar görülür. Altın iğne cihazının kullanımı, her hasta için özelleştirilmiş tedaviler sağlar. Ayrıca, önceki teknolojilerden daha güvenli ve daha optimize tedavilere izin verir.

    Skar tedavisinde geleneksel lazer ve altın iğne tedavisi: hangisi daha etkili?

    Ablatif Lazer tedavileri, geleneksel olarak akne izleri için en etkili yöntem olarak bilinir. Oldukça başarılı olan bu yöntemler, işlem sonrası konforu, sosyal ortamdan uzak kalma ihtiyacı nedeni ile son zamanlarda daha az tercih edilmeye başlanmıştır. Altın iğne ile iyileşme ise daha hızlı ve işlem daha az risklidir. Sosyal ortamdan uzak kalma ihtiyacı da daha azdır. Üstelik bazı cihazlar da enerji iğne boyunca verildiği için cilt sıkılaşma tedavilerinde, ayrıca gözeneklerde sıkılaşma ve çizgilerde azalma da gözlenir. Şişme, kızarıklık ve hafif kabuklanma olabilse de bunlar birkaç gün hatta saat içerisinde iyileşen hastayı sosyal ortamdan uzaklaştırmayan hafif düzeyde yan etkilerdir.

    Sivilce izlerinin derinlikleri değişkendir. Hatta, aynı kişide yüzeysel ve derin izler olabilir. Bu, hangi tedavinin seçileceği konusunda en önemli faktördür. Fraksiyonel radyofrekans, derin yara izlerini iyileştirme avantajına sahiptir ve 3.5 mm’ye kadar olan bölgelere güvenli bir şekilde uygulanabilir.

    Ablatif lazerler, tipik olarak 50.5-1.7 mm’ye ulaşabilir. İz derinleştikçe iletilen enerji azalır. Çünkü, enerji dermisin üst katmanları tarafından emilir. Bu nedenle yüzeysel yara izleri için lazer tedavileri avantajlı olabilir. Ancak, altın iğne tedavisinin daha derin izleri de tedavi edebileceğini unutmayın. Akne skarlarının tedavisinde altın iğne tedavisinin avantajları genel olarak şöyle sıralanabilir:

    Tüm cilt tipleri için daha güvenlidir
    Sizi sosyal ortamdan alıkoymaz
    Daha derine nüfuz eder
    Daha az yara bakımı gerekir
    Vücudun her bölgesinde güvenlidir
    Mikro iğneli fraksiyon radyofrekans tedavisi, akne ve skarların tedavisinde önemli bir yöntem haline geldi. Ama yine de cildiniz ile alakalı uygulamalarda kendinizi deri hastalıkları uzmanına emanet etmeniz son derece önemlidir.