Seboreik keratoz

Derinin en üst tabakasındaki keratinosit dediğimiz hücrelerin çoğalması ile ortaya çıkan seboreik keratoz, ileri yaşta en sık gördüğümüz iyi huylu deri tümörüdür. Sebebi bilinmez fakat genetik yatkınlık, alkol kullanımı, yağlı cilde eğilimli kişilerde daha sık görülmektedir. 40 yaş altı nadir olan bu lezyonlar, sıklıkla 50 yaş üzerinde görülür.

Vücutta yüz, göğüs, sırt, karın, saçlı deri, kadınlarda meme altı en sık görülme alanları olmakla birlikte hemen hemen her yerde görülebilir. Deri renginden kahve tonlarına kadar değişen renklerde, düzensiz şekilli, belirgin kenarlı ve deriden kabarık, üzeri pürtüklü, yağlı görünümde, siğil benzeri, oval/yuvarlak lezyonlardır. Sıklıkla 0.5-2cm olan lezyonların ebatları bazen 6 cm ye kadar çıkabilir. Önce senil (solar) lentigo dediğimiz güneş lekesi ile aynı seviyede başlar, zamanla kabarır, pürtüklü bir hal alır, üzeri çatlar.

Seboreik keratoz lezyonlarının zamanla şekli belirginleşir, rengi koyulaşır. Maligniteye dönüşüm potansiyeli yoktur. Fakat 3-5 ay içerisinde hızlı bir şekilde sayıları arttı ise sindirim sistemi kanserleri yönünden kişinin araştırılması önemlidir.

Seboreik keratoz lezyonları, yanma, ağrı gibi şikayetlere neden olmaz. Arada kaşıntı gözlenebilir. Lezyonlara ayrıca senil verrü veya seboreik verrü de denebilmesine rağmen hastalık bulaşıcı değildir. Ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken nokta lezyon eğer bir adet ise verrüköz melanomdur. Biyopsi ile tanı kolayca konur.

Tedavisi tıbbi amaçla şart değildir. Kozmetik amaçla yapılabilir. Kriyoterapi, koter, plazma tedavisi, lazer tedavileri ile lezyonlar kolayca tedavi edilir.